Affedici Olmak mı? Kin Beslemek mi?


Selam arkadaşlar

Şu aralar en çok sorguladığım şey affetmek ve nefret etmek.

Aşağı yukarı hepimizin hayatında gerçekten kırıldığı birileri olmuştur. Evet benim de oldu! Tüm olanları bugün yaşanmış gibi hatırlıyorum ne eksiği var ne de fazlası. Bunları hatırlamam benim için bir şeyleri değiştirmiyor arkadaşlar hayatımda gerçek veya sözde kimseden nefret etmedim. Aslında etmedim değil edemedim. Ne yaşamış olursam olayım o dakika affettim. Peki ne hissettim?

Şuan o yaşamış olduklarımı hatırlamam bile sanki bir ceza! Çekmek zorunda olduğum. Aynı şekilde bu kadar çabuk affedici olmam da onlar için bir ceza tabi nefret edememem de benim  için büyük bir ödülken onlar için yine ceza.

Neden nefret edememek büyük bir ödül?

Eğer nefretle kinle bir yaşam sürerseniz hiçbir zaman mutlu olamazsınız çünkü kalbinizi tüm o kötü duygular yavaş yavaş kaplamaya başlar ve yok olur gidersiniz o duyguların karanlığı içerisinde. En azından benim çevremde gördüklerim bunlardı.

Tabi ki hayatımda bende bazı insanları kırmışımdır size kırmışsınızdır! Ne de olsa insanız hatasız değiliz! Eğer hatasız olsaydık zaten birer melek olurduk!

Gidip özür dileyin af isteyin! Elinizden geleni yapın! Eğer affetmiyorsa o kişi ve siz elinizden geleni yaptıysanız bırakabilirsiniz! Affedemeyen insan kendi karanlığına hapsolmaya başlamıştır.  -Affedemeyenlerdenseniz eğer çevrenizde onlara bakın aslında ne kadar mutlu görünürlerse görünsünler hep bir mutsuzlukları vardır çünkü o kişiler kötü duyguların içerisinde mahkum kalmışlardır. Ve affetmek, affedebilmek özgürlüğe atılan ilk adımdır.-

Dipnot : Eğer bu kişi gerçekten sevdiğiniz kişiyse ne olursa olsun vazgeçmeyin derim. 

Anı #1 Kore Restoranına Gittik!

Selam arkadaşlar ilk paylaşımım aslında daha önce beraber blog yazdığımız arkadaşlarımdan olan Ayşe’nin yazmış olduğu komik bir anımızı paylaşacağım umarım hoşunuza gider 🙂 Aynı zamanda ilk buluşmamızdı hala gözlerimin önünde! O günden sonra ne badireler, ne fırtınalar atlattık ama hala aynıyız beraberiz!

Başlıktan anlaşılacağı gibi biz yine Kore Restaurantına gittik.Ama bu sefeer sadece ben ve Beyza değil Saremiz’de bize katıldı. Bizi görmek,bizimle buluşmak için Sakarya’dan İstanbul’a günübirlik geldi. Arkadaşlık fedakarlık gerektirir ve herkes bu arkadaşlık için fedakarlıkta bulunmuştu.


Bunun sonucunda harika bir gün geçirmiştik.(Bol gülmeli)

Bizim tercihimiz yine Gaya Korean Restaurantından oldu çünkü tavuk yemek istiyorduk.

Ben şöyle kısaca nasıl gidilir bahsedeyim sonra yemek çeşitlerine geçelim. Zincirlikuyu metrobüsünden sonra maslak otobüsüne biniyorsunuz ve maslak durağında iniyorsunuz. İtü metro istasyonunda karşı caddeye alt geçit var trene gidiş katında sol taraf trene gidiş sağ taraf karşı caddeye geçiş. Oradan geçiyorsunuz ve dümdüz yokuş aşağı iniyorsunuz yokuş aşağı bitince yolun karşısına geçip hafif bir yokuştan sonra Gayadasınız.

Gelelim biz ne yedik ? Kızlar seçimleri bana bıraktı. İlk seçimimiz tavuktu tabi ki sonra kimchi jjigae ve rabokki. Peki bunların tadı nasıldı nasıl görünüyorlardı ? 

İlk önce size mezeleri göstereceğim. 

Siyah olanlar soya fasulyesi tatlımsı bir tadı var kötü değil ama çok çok güzelde değil ama yenilebilir.Patates,bildiğimiz haşlanmış ama soslu patates. Kimchiyi hepiniz biliyorsunuzdur. Ve biz buranın kimchisini çok beğendik.(Ben sultanahmet’te bir yerde yemiştim gerçekten berbattı)

Diğer üç mezenin adını bilmiyoruz çünkü garsonda bilmiyordu. 🙂 En sağdaki berbattı gerçekten ama diğer ikisi harikaydı.

Ve sanırım mezeler her hafta değişiyor yada hafta sonu farklı oluyor.

Tavuğumuuuz tam bir harikaydı.

Yani sırf bu tavuk için gidin derim size başkada bir şey diyemem harika bir lezzet. Aa ama acıyı sevmiyorsanız bir kere daha düşünebilirsiniz ama bende normalde acı yiyemem ama Kore yemeklerinin acısı tatlı bir acı bizimkiler gibi ağır bir acısı yok.

Fiyatı 37 TL

Bu yemeğimiz rabokki. Tatlı acı sosla ramen eriştesi ve içinde tteokbokki vardı. Bu da bizim favorilerimizden oldu. Acıydı gerçekten ve garson dedi ki”ben acısını azaltırdım normalde daha acı ” Ama bizim seçtiğimiz 3 yemeğin 3 üde acıydı o yüzden azaltırdı. Ramen eriştesinin tadı harikaydı gerçekten. Ve o marketlerde satılan ramen eriştesiyle uzaktan yakından alakası yok.

Tteokbokki’de güzeldi tavsiye edebilirim ama çok yumuşak olduğu için beğenmeyebilirsiniz de.

Fiyatı 45 TL

Ve son olarak kimchi jjigae. Benim favorilerimden bu çorba o yüzden bunu seçmiştim ama Beyza beğenmedi bunu. o.O İçinde kimchi,et ve tofu var. Acı bir çorba. Bence deneyebilirsiniz. Fiyatı 38 TL

Yediklerimiz bundan ibaretti yemekten sonra gözlerimiz açıldığı için arkamızda oturan Korelileri fark ettik. Sohbet ediyorlardı ve Sare’nin vurucu cümlesi geldi.”Kanka ne güzel korece konuşuyorlar değil mi? ” Hadi canım neden acaba bir düşün bakalım dedim. 😀 Daha sonra benim canım arkadaşım şapkamı metro turizmde bilet alırken unuttu ve bu bir kaç saat sonra aklımıza geldi.Geri döndüğümüzde şapkam masanın üstünden duruyordu ışıklar açıktı ama kapı kapalıydı.Şapkamı görüpte alamamak aramızda sadece bir camın bulunması o an için çok komikti gerçekten. Sonra yolda giderken Falcıyla karşılaştık hadi eğlence olsun onada baktıralım dedik.(eğer iyi olduğuna karar verirsem onun hakkında da yazacağım) Falı baktırdık bir de onun üstüne falcımızla bir saat sohbet ettik hiç çekinmeden baya saçmaladık. Bir ara artık kadına bu olacak mı buda olacak mı diye her şeyi sorar olmuştuk. 😀

Bizim günümüzün özeti bu kadar bol bol gülmüş ve saçmalamıştık dün. Her ne kadar bunu buraya fazla aktaramasam da harika bir gündü. Ama gerçekten kendinizi rahat ve huzurlu hissettiğiniz insanların yanında saçmalarsınız konuşurken fazla düşünmezsiniz çıkar ağzınızda kelimeler rezil olur muyum acaba hissine kapılmadan veya alınır mı acaba hissine kapılmadan.

Böyle hissettiğiniz insanlarla vakit geçirin ve göreceksiniz hayatın ne kadar doğal olduğunu insanlarını doğal olduğunu kendini kasmanın ne kadar saçma olduğunu. Böyle hissettiğiniz insanların yanında vaktiniz sadece gülerek, eğlenerek ve diğer insanların sizin hakkınızda ne düşündüğünü takmadan geçireceksiniz.

Böyle insanlarla karşılaşmak ve vakit geçirmeniz dileğiyle..

Görüşmek üzere..

AYŞE

Ben!

Selam arkadaşlar Ben Sare 24 yaşında (yakında 25 olacağım) hayatının baharında bir genç kızım! Sakarya Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunu ve yüksek lisans adayıyım! İngilizce ve Almanca öğrendim! Aynı zamanda İbranice’de biraz biliyorum ve Korece öğreniyorum!

Hayattaki en büyük amacım hayallerimin peşinden gitmek, mutlu olmak ve zevk almak! 3 günlük dünya neden mutsuz bir ömür geçirelim ki!

Eğer benimle iletişime geçmek isterseniz: instagram adresim; saresa.xoxo

mail adresim; saresaxoxo@gmail.com